Şirketlerin pay gruplarında veya intifa senetlerinde farklı türde imtiyazlar bulunabilmektedir. Söz konusu imtiyazlara yönelik Standart madde 1.3’te “Sahibine kar dağıtımında veya tasfiye esnasında öncelik hakkı tanıyan imtiyazlı pay senetlerinin ihraç edilmesi caiz değildir. Fakat sahibine yönetme ve yürütmeyle ilgili bazı imtiyazlar tanıyan veya sermaye artırımına gidildiğinde payları alma konusunda öncelik hakkı veren imtiyazlı pay senetlerinin ihraç edilmesinde fıkhi açıdan bir sakınca yoktur.” denilmektedir. İmtiyazlar incelenirken şirketin esas sözleşmesi esas alınır. Şirketin birden fazla pay grubu veya intifa senedi bulunuyorsa tümü dikkate alınır. Fiilen uygulanmıyor olsa bile esas sözleşmede yazılı kar payı imtiyazları gelecekte uygulanma ihtimali de gözetilerek uygun olmayan imtiyaz olarak değerlendirilir. Söz konusu imtiyazlı pay grubuna veya intifa senedine ayrılan karın fiilen uygulanmayı gerektirmeyecek ölçüde (örneğin 1 TL’den) çok küçük tutarlara denk düşmesi halinde ise uygun olmayan imtiyaz olarak değerlendirilmez. Benzer şekilde şirket karından çalışanlara, sandıklara, sosyal sorumluluk projelerine, eğitim ve sağlık projelerini desteklemek amacıyla kurulan dernek veya vakıflara yapılan ödemeler kar payı imtiyazı olarak değerlendirilmez. Diğer pay sahiplerine maddi açıdan ve doğrudan dezavantaj oluşturan tasfiye payı imtiyazları uygun olmayan imtiyaz olarak değerlendirilir. Tasfiye kararı alma, tasfiye memuru seçme, alınan tasfiye kararlarını veto etme, oy çokluğuyla karar alma gibi idari türden imtiyazlar uygun olmayan imtiyaz olarak değerlendirilmez. Tasfiye payı imtiyazları kapsamında istisna olarak belirtilen imtiyazlar dışında esas sözleşmede farklı ifadelerle belirtilmiş imtiyazlar uygun olmayan imtiyaz olarak değerlendirilir.